Türk halkı 1915'li yıllarda zaten yoksulluk içindeydi. Tamda bu yokluk döneminde 1. Dünya savaşının alevi Çanakkale'ye düştü. Bu alev yüzbinlerce canı aldı, daha fazlasının hayatını yok etti.
Bu yokluk döneminde vatanını müdaafa etmek zorunda kalan Türk halkı varını yoğunu vatanı için harcamıştı.
Kınalı Ali slaytında da yaşanmış bir gerçek olaydan alıntılar bulunmaktadır. Yokluğun vatanseverlikle birleştiği, insanlığın tavan yaptığı ve belkide artık kaybettiğimiz bazı duygularımızı tekrar hatırlamamızı sağlayacak örnek bir slayt gösterisi.
Slayt içerisinden alıntılar;
"Oğlum Ali, nasılsın, iyi misin? Gözlerinden öperim, selam ederim. Öküzü sattık, parasının yarısını sana gönderiyoruz, yarısını da yakında cepheye gidecek küçük kardeşine veriyoruz. Şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum.
Fazla yorulmuyorum da. Sen sakın bizi düşünme."
Oğlum Ali, yazmışsın ki, kafamdaki kınayla dalga geçtiler. Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmesinler. Bizde üç işe kına yakarlar;
1- Gelinlik kıza. Gitsin ailesine, çocuklarına kurban olsun diye.
2- Kurbanlık koça. Allah'a kurban olsun diye.
3- Askere giden yiğitlerimize. Vatana kurban olsun diye.